Çatılarda Radar Arayışı

Mertis ve Moleis tırmanırken çok neşelilerdi.Ama Ulqiorra'nın yüzü nedense asıktı.Neden onları bulup öldümemişlerdi...Yani kendisini, Mertis'i ve Moleisi...Yoksa bir an mı bekliyorlardı yok edecek ya da sadece onları görmemişler miydi...Fakat trende Miller denen adamın söyledikleri...Aklında bir türlü çıkmıyordu...Bir vince kadar çıktılar.Sırayla koşup vinçten bir dahaki binanın çatısına atladılar.Moleis az kalsın düşüyordu ki Ulqiorra onu son anda yakaladı.Böylece ilk radara yaklaştılar.İlk radar kolaydı sadece bir taş ile bozulması yetmişti.İkincisinde de yine bir taş işe yaramıştı.Ama üçüncüsüne geldiklerinde radarın metalle kaplı olduğunu gördüler...Ulqiorra:

"Tanrım...Bu iş gitgide salaklaşmaya başlıyor...Aaah...Ah!" diye iç çekti...

Moleis dediki:

"Bu radarı halletmemiz için bilgisiyar kontrollünden yapmamız lazım"

Mertis her binada bir kontrol odası olduğunun biliyordu ve ekledi:

"Ama Nasıl...??? Buldum saatim !! saatim bina iç haritasını çıkartabilir."dedi ve ardından:
"Ulqiorra biz ikimiz kontrol odasını koruyalım Moleis bu konularda çok hızlıdır."dedi
Ulqiorra başıyla onayladı.Sonrada çatı katındaki merdivenlerden aşağıya indiler bu sıradada iki askeri halletmişlerdi.Kontrol odasını geldiklerinde iki S.W.A.T askeri vardı.Moleis ile Ulqiorra onları halleti ve Moleis bilgisayar programını açtı ama radar kordinatını istiyordu.Moleis:

" Mertis sen veya Ulqiorra radarın metal kısmının üzerinde radar kordinatı yazar onlara bana vermemiz gerekiyor ikinizden birisi almalı."dedi

Mertis:
"Ulqiorra sen daha hızlısın istersen sen git"dedi
Ulqiorra evet anlamıyla başını oynattı ve koşmaya başladı...

Söylene söylene koşuyordu:

"Onları orada öylece bırakmasaydım keşke...Hızlı olmam gerek..." diyerek önce duvardan yürüdü ve geldiklerin vince zıpladı.Ucu ucuna yakaladı vinci ve kendini yukarıya çekti.Hava çok sıcaktı.Birden karşısına Miller çıktı ve deliler gibi iki elindeki tabancalarla ona ateş etmeye başladı...Ulqiorra son sürat ondan uzaklaşmaya çalışıken:

"Miller!Senin bizimle ne alıp veremediğin var!" diye seslendi ve vinçten geldiği yere geri atladı.Zaten koordinatları almıştı.Tek yapması gereken Miller'ı atlatmaktı.Miller birden önüne çıktı ve:

"Beni bu kadar kolay ekemezsin çaylak..." diyerek Ulqiorra'nın suratına sert bir yumruk attı.Silahını çekti ve Ulqiorra'ya 2 el ateş etti...Sonra da öylece hiç bir şey olmamış gibi uzaklaşıp gitti....

Ulqiorra nefes alıp vermekte zorlanıyordu.Canı çok yanıyordu.Peki ya Mertis ve Moleis?Onların da yerini biliyor muydu...?Bu düşünceler aklını allak bullak ederken güçlükle ayağa kalktı.Kendini inceledi.Göğsünden ve karnından yaralanmışıtı.Ömründe hiç bu kadar canı yanmamıştı fakat buna rağmen Miller'a yetişmesi gerekiyordu.Ayağa tam olarak kalktı ve sırtını dik konuma getirdi.Sonra da:

"Hiç kimse...Onlara...DOKUNAMAZ BİLE!" diye çılgınca bağırıp çok acıyan yaralarına aldırış etmemeye çalışarak koşmaya başladı.Miller'ı tam kontrol odasının kapısı önünde yakaladı.Tam içeriye girecekken onun sırtına sert bir tekme bastı ve o içerie düştü.Ulqiorra, Miller'in iki eline bastı ve silahları ona bıraktırdı.Mertis'e silahların mermilerini boşaltıp onları camdan atmasını söyledi.Yerde yatan Miller'ın üstüne oturdu ve boğazını yakaladı:

"Söyle Miller...Neden peşimizdesin..."

Miller sadece ona dik dik bakmakla yetindi.Ulqiorra bir yumruk attı ve sorusunu yineledi:

"SÖYLE MILLER!"

Miller yine de konuşmadı.Ulqiorra onu kaldırdı ve çatıya doğru götürdü.Kollarını sıkıca bükmüştü en ufak hareketinde kollarından olacaktı Miller.Ulqiorra onu bir binaya götürdü ve:

"SEN BURADA KAL!" diyerek ellerini ve ayaklarını sıkıca bağladı ve bulduğu bir bezle de ağzını tıkadı...Bunu haketmişti.Mertis ve Moleis'in yanına döndü.Tam her şey düzeldi diyecekken kurşun yaraları inanılmaz bir şekilde sızladı.Görüntü bulanıklaştı ve Ulqiorra yere yığıldı...

Mertis ve Moleis hemen Ulqiorra nın yanına geldiler Moleis mermileri çıkarttı Mertis de bez parçalarıyla yaraları sardı.Moleis durumu Faith e anlattı Faith onları hemen Saat kulesine çağırdı.